Necdet abi böyle bir günde çok başarılı bir seçim olmuş. Zamanında zaten hikayeyi çok beğenmiştim tekrar ellerine sağlık.
Not: Jimmy Carter linki boş kalmış. 🙂
Vay be, tarihi yaşamak böyle bir şey.
Ben bunu ilk olarak Mehmet Ali Birand’in 12 EYLÜL 04:00 isimli eserinde okudugumda cok sasirmistim. Bu sekilde cizgiye dokulmesi meseleyi cok daha anlamli hale getirmis. Eline saglik usta.
12 Eylül… o televizyon camından içeri bakan çocuk benim işte. Bian hatırlasak camın içindeki adamı, belki fark edecektir onu izleyen çocuğun tıpkı kendisi gibi korkuları, acıları, yalnızlıkları olduğunu… Geceleri kabuslar görüp ter içinde uyanıp babasının yokluğuna korktuğunu… Evet bu sebep, benim derindeki uyuyan öfkem… ellerinize sağlık necdet yılmaz…
Necdet abi böyle bir günde çok başarılı bir seçim olmuş. Zamanında zaten hikayeyi çok beğenmiştim tekrar ellerine sağlık.
Not: Jimmy Carter linki boş kalmış. 🙂
Vay be, tarihi yaşamak böyle bir şey.
Ben bunu ilk olarak Mehmet Ali Birand’in 12 EYLÜL 04:00 isimli eserinde okudugumda cok sasirmistim. Bu sekilde cizgiye dokulmesi meseleyi cok daha anlamli hale getirmis. Eline saglik usta.
12 Eylül… o televizyon camından içeri bakan çocuk benim işte. Bian hatırlasak camın içindeki adamı, belki fark edecektir onu izleyen çocuğun tıpkı kendisi gibi korkuları, acıları, yalnızlıkları olduğunu… Geceleri kabuslar görüp ter içinde uyanıp babasının yokluğuna korktuğunu… Evet bu sebep, benim derindeki uyuyan öfkem… ellerinize sağlık necdet yılmaz…